Birtan ALTINBAŞ
Şehit Düştüğü Tarih: 16 Ocak 1991
Şehit Düştüğü Yer: Ankara işkencehaneleri
Doğduğu Tarih: 1967
Doğduğu Yer: Tekirdağ, Malkara ilçesi Sarıpolat Köyü
Mezar Yeri: Malkara Sarıpolat köyü, Tekirdağ
9
Ocak’ta Hacettepe Üniversitesi Beytepe
Kampüsü’nün çıkışında gözaltına alındı. Ağır işkencelere
maruz kaldı. 16 Ocak’ta işkencehaneden çıkarılıp Gülhane
Askeri Tıp Akademisi’ne götürüldü. Orada yaşamını yitirdi.
Birtan
Altınbaş, Sarıpolat köyünde yoksul bir göçmen
ailesinin oğlu olarak doğdu. Çiftçilikle uğraşan yoksul aile yapısı onu daha küçük
yaşta sömürü, baskı ve eşitsizlikle yüz yüze getirdi. Daha küçük sayılabilecek
bir yaşta, gerek içinde yaşadığı maddi koşulların, gerekse de köyünde bulunan
birkaç devrimcinin etkisiyle siyasi sorunlara ilgi duymaya başladı. Aynı zamanda
işlek zekası ve başarma azmiyle öğrenim yaşamında da
hep başarılı bir öğrenci oldu. Ortaokul ve liseyi yatılı okuduktan sonra, 1986 yılında
Tekirdağ birincisi olarak Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği'ni
kazanarak üniversiteye başladı.
Sessiz ve durgun görünümünün
altında kararlı, araştırıp sorgulayan ve inatçı bir kişiliği vardı. Gözlemleyen
ve az konuşan yapısına rağmen, çevresindekilerle rahat ve sıcak ilişkilere
girebilen, kendini olduğu gibi ortaya koymaktan çekinmeyen, yapaylıktan hoşlanmayan
bir insandı. Henüz devrimci mücadeleye başlamadığı dönemde bile okulunda sosyal
sorunlara ilgi duyan ve haksızlıklara karşı duran kişiliği onun özelliğiydi.
Önceleri kendi başına sol
yayınları izleyerek, devrimci çevreyle arkadaşlıklar kurarak adımını attığı
mücadele yaşamını, 1987 sonundan itibaren aktif biçimde DEV-GENÇ saflarında
sürdürmeye başladı. Örgütlü mücadele onu hızla geliştirirken, düzenin olumsuzluklarından
arınıp daha önceden kazandığı olumlu özelliklerine yenilerini ekledi.
Halkının haklı davasına
sarılırken mutlulukların en büyüğünü yaşıyor, coşkuyla dolup taşıyordu. Artık
o, yürüyüşlerin en ön safında, DEV-GENÇ'in militan
mücadelesinin içinde, 1 Mayıslarda, devrimci gösterilerdeydi. Pratikte
soğukkanlı ve hesaplı, ama bir o kadar kararlı ve tereddütsüzdü. Ekonomik zorluklar
içinde olmasının yanında, çok yetenekli bir bilgisayar mühendisi olarak düzenin
ona vaat edebileceklerini değil, hep halkını, canından çok sevdiği mücadele
arkadaşlarını, davasını düşünüyordu. O geleceğin bilgisayar mühendisi olmayı
değil, mücadelede örnek bir devrimci olmayı hedefledi.
O, kimi zaman inşaat işçisi, kimi
zaman gecekondu yaşayanıydı. Ve hep halkının yanında, yoksul insanların omuzbaşında oldu. Kuşkusuz onun hakkında daha çok şey
söyleyebiliriz, ama bir özelliği vardı ki, Birtan'ı
ölümüne dek bırakmadı: işkencedeki başeğmez tavrı ve
işkencecileri çileden çıkaran direnişçiliği...
Son iki yılda beş kez gözaltına
alınıp ağır işkencelere uğradığında pes eden hep işkenceciler oldu. Şimdi bir
onur abidesi olarak yaşıyor kavgada. Sönmez bir meşale olarak yolunu
aydınlatıyor dövüşenlerin. Bıraktığı gelenek, yüzlerce şehidimizin kanlarıyla
yaratılan gelenektir. O gelenek sürüyor.
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...
Yoldaşları, yakınları Birtan Altınbaş’ı Anlatıyor: